Tekrar merhaba,

 

Yeni yılda beğendiğim yeni şarkıları her ay burda paylaşmaya karar verdim. Bunların bazıları ünleniyor, ama bazıları da güzel olmasına rağmen gölgede kalıyor. Hem gölgedekileri günışığına çıkarmak, hem de gündemdekilere alternatif bir seçkiyi sunmak istiyorum sizlere. Hatta bu şarkıları ardı ardına dinlemek isterseniz diye her aylık seçkiye ayrı bir playlist yaptım. Kaydedebilir, indirebilir, tepe tepe kullanabilirsiniz 🙂 Bu aylık listelerdeki tek kriter, şarkıların listeyi yaptığım ay çıkmış olması ve kişisel müzik zevkimi yansıtması. Yani dil ve tür ayrımı gözetmedim. Listede sıralama yapmadım, yani aşağıdaki kesinlikle beğeni sırası değil 🙂 Bütün yorumlarım kişisel fikrimin yansımasıdır. Ocak ayı listemi törenle hizmete açıyorum 🙂 Playlistimi buradan dinleyebilirsiniz. (Bu vesileyle YouTube Music Türkiye deneyimini de şuradan keşfetmeye ne dersiniz?)
King Krule – (Don’t Let The Dragon) Draag On: İngiliz müzisyenin bu düşük tempolu sayıklamaları beni çok etkiledi. Evde takılmak için birebir… İsterseniz resmen ağzı kapalı, Thom Yorke usulü söylediği sözleri anlama yarışı yapın, isterseniz kitaba ya da derse / işe arka plan. Tür: Chill Indie
Kaya Giray – Yarınım Yok: YouTuber olan Giray’ın müzik yeteneği de varmış da haberim yokmuş. Şarkı tam bir 2020 Türkiyesi şarkısı. Bir Pop şarkısı, ama kesinlikle klasik Pop değil. Trap ve Arabesk öğeleri fazlasıyla kullanan günümüz Türkçe Pop’unun kaliteli bir örneği. Hatta şaşırtıcı şekilde Arapça nakaratı bile var. Düzenlemesiyle Chill Out’a, sözleriyle Arabesk’e göz kırpıyor. Beste, sözler, düzenleme hepsi çok iyi. Popüler ama kaliteli. Gerçekten etkilendim. Tür: Arabesk Pop
Yüzyüzeyken Konuşuruz – Kazılı Kuyum: İşte Türkçe Indie’nin en iyi ve en popüler gruplarından biri. Kentli, genç, eğitimli kitlenin yüz akı. Başarısında solisti Kaan Boşnak’ın nitelikli söz yazarlığının payı büyük. Genç ama çok yetenekli. Dile çok güzel takla attırıyor. Bu açıkçası grubun en iyi şarkısı değil, ama hiç de fena değil. Uzun süredir sesleri çıkmadığı için heyecanlandırıcı bir gelişme oldu bu şarkı. Amerika’da analog şekilde kaydetmişler şarkıyı, bu da hoşuma giden bir ayrıntı oldu. Tür: Indie
Jabbar – Sen Git: Jabbar’ı geçen yıl tesadüfen keşfettim ve çok sevdim. Son derece modern, kentli, ama ruhu olan bir müzik tarzına sahip. Onu Deeperise’la işbirliği yaptığı Raf şarkısından mutlaka hatırlayacaksınız. 2018 tarihli hit şarkısı Cesaretsizce Olmuyor’un funky havası bayağı hoşuma gitmişti. Sen Git de Ocak ayında çıkardığı üçlemenin öne çıkan parçası oldu. Hatta bir reklamda da kullanıldı. Bu şarkının ritmine bayılıyorum. Düzenleme yine on numara. Müzik ve sözler zaten kaliteli. Beyaz Türkler de ayrılık acısı çeker sayın seyirciler. Tür: Chill Out (Easy EDM) / Elektronika
Salman Tin – Uzak Biletler: Son dönemde umut veren kent ozanlarından biri Tin. Bu şarkısına da, Gözlerinde Bi’yer şarkısına da bayılıyorum. Türkçe akustiğin genç yeteneklerinden. Şu sözlere bakın: “Aptallık senle sevişip de şiir yazmamak” Müzik de şahane. Yağmuru izlerken, ders veya işle meşgulken, kitap okurken itinayla dinlenebilir. Tür: Akustik (Singer-songwriter)
Real Estate – Paper Cup: Amerikalı grubun son şarkısı önce beni adıyla cezbetti, sonra da müziği ve düzenlemesiyle. Tür: Indie Rock
Peach Pit – Shampoo Bottles: Kanadalı grubun bu şarkısı bana üniversite yıllarımı hatırlattı. Dinleyin, seveceksiniz. Tür: Indie Pop (bu tanıma da gıcık oluyorum ama yapacak bir şey yok)
Sea Girls – Ready for More: İngiliz grubun bu şarkısı da gençlik günlerimin aynası gibi. Hemen ağzınıza, aklınıza takılan bir nakaratı var. Tür: Indie Rock
Becky Hill – Better Off Without You: İngiliz genç dans müziği şarkıcısı Hill’in şansı The Voice UK adlı ses yarışmasına katılınca dönmüş. İyi, enerjik bir Club şarkısı. Tür: Dance Pop
Tofig Dadashov – Hani Bir: Genç Azeri sanatçı, beni sesinin güzelliği ve şarkısının duruluğuyla çok etkiledi. Söz-müzik ona aitmiş. Son derece duygusal, sade bir aşk şarkısı. Yolu açık olsun. Sadece piyanoyla ve sevgiyle dokunmuş, katıksız bir düzenlemesi var. En az malzemeyle yapılan en lezzetli yemekler gibi. Bazen bir enstrüman dahi fazlalık hale gelebiliyor kalabalık düzenlemelerde. Tür: Akustik (Singer-songwriter) / Türkçe Slow
Velat – Umuda Yolculuk: Konservatuarlı genç ozan Velat, gezgin ruhunu şarkısına da yansıtmış. Bu şarkı da akustik, ama sanki başka ülkeleri gezdiriyor sizi dünya müziğinden esinlenmiş düzenlemesiyle. Tür: Dünya müziği kokulu Akustik (Singer-songwriter)
RY X – Oceans: Avustralyalı müzisyenin günümüz ruhunu yansıtan elektronik tınıları yumuşak yumuşak kulaklarınızı okşayacak. Tür: Chill Elektronika
Yiğit Ergönen – Yerçekimi: Bu şarkı çok daha fazla ilgiyi hak ediyordu, müziğiyle, sözleriyle, düzenlemesiyle, enteresan klibiyle. Odanızda kendi kendinize dans ettirecek türden. Salgın geçince partilerde çalınası. Tür: Indie Dance / Indietronica
Baran Bayraktar & Tepki – Pervane: Beklediğimden fazlasını verdi bana bu şarkı. Hemen yakaladı beni, tekrar tekrar dinledim uzun süre. Tek başına Rap’i pek sevmiyorum ama Indie-Rap işbirlikleri çok hoşuma gidiyor. Bu da onların Türkiye’deki son örneği. Hafif Anıl Piyancı-Kaan Boşnak ortak yapımı Varsın’ı hatırlatıyor havası. Onu da çok sevmiştim. Tür: Indie Rap
Meghan Trainor – Funk: Tam bir parti şarkısı. Funky pop şarkılarına bayılıyorum. 1970’lere ışınlıyor bizi bu şarkı da. Meghan Trainor zaten artık kendini kanıtlamış bir pop şarkıcısı. Mükemmel bir beste ve daha da iyi bir düzenleme. Bu kadar moral veren, kendini iyi hissettiren az şarkı dinledim yakın geçmişte. Bu karantina günlerinde şiddetle tavsiye olunur. Tek kötü yanı adı. Biraz daha yaratıcı bir isim konabilirdi şarkıya. Tür: Pop (ama ağır Funk tahriki altında 🙂
Murda & Ezhel – Bi Sonraki Hayatımda Gel: Ezhel’i zaten sevmeyen pek yok, Reggae ile birleştirdiği, muzip sözleri olan Rap şarkılarıyla kalpleri çalmıştı. Çok özgün bir müziği var, ben de çok beğeniyorum. Sempatik Hollanda asıllı Türk Rap’çi Murda da onunla işbirliği yaptığı Aya ile ünlenmişti. Bu da en çok ses getiren ikinci ortak çalışmaları oldu. Murda’nın uzmanı olduğu yazlık trap hep neşelendiriyor insanı. Ev hapsine ilaç gibi geleceğinden eminim! Tür: Yazlık Rap / Trap
Keyifli dinlemeler! 🙂
ingiliz filiz
İngiltere’ye ilk kez 2007 yılında eğitim için, İstanbul’dan geldim. Daha sonra 13 yıla yakın bir süre Londra’da yaşadım. 2.5 yıl önce de İngiltere’nin güneyinde küçük bir kente taşındım. İngiltere’de yaşam ve kültür konulu yazılarımı bu blogda topluyorum. Bu yazıların büyük bölümünü Londra’da yaşarken yazdım ve müzik, yeme-içme, sinema gibi ilgi alanlarımı Londra’da düzenlenen etkinlikler çerçevesinde paylaştım. Şu an çocuklu hayat dolayısıyla eskisi kadar kültürel etkinliğe katılamıyorum, dolayısıyla blog konularım da biraz evrim geçirdi. Çocuk kitapları, çocuk oyunları, aile dostu lokantalar, pub’lar, tatil seçenekleri gibi konularda yazıyorum artık daha çok. Yine de Londra’ya arada bir de olsa gidiyorum ve bu gidişlerimde katıldığım etkinlikleri yazmaya devam edeceğim. Blogumla ilgili görüşlerinizi ve sorularınızı yazıların altına yorum şeklinde bırakabilirsiniz. Eposta adresim:filiz (at) ingilizfiliz (nokta) com Özellikle yazmamı istediğiniz bir konu olursa belirtebilirsiniz. Ayrıca bültenime abone olursanız ne güzel olur 🙂 Bülten aboneliği için aşağıya tıklayabilirsiniz: https://ingilizfiliz.com/newsletter-sign-up/ Keyifli okumalar… 🙂

Bir Cevap Yazın

tr_TRTürkçe