Geçtiğimiz günlerde yakın bir arkadaşımla Pop Brixton’ı ziyaret ettim. Burası Londra’nın popüler Brixton semtinde açıkhavada kurulu bir yeme-içme arenası. Londra’da böyle sokak mutfağı tezgahları, yiyecek pazarları ve şenlikleri çok ilgi görüyor. Dünyanın her yerinden değişik yemekleri uygun fiyatlara tatmayı mümkün kıldıkları için böyle yerleri ben de çok seviyorum.

Pop Brixton da bana kendini sevdirdi: ortamı samimi ve rahat, yiyecekleri lezzetli. Merdivenleri çıkınca bira içip maç izlenebilecek ayrı bir bölümü ve yağmurlu havalar için üstü kapalı yeri var. ATM’ler ve temiz tuvaletler gibi tüm farklı ihtiyaçlar düşünülmüş. Brixton metro istasyonunun dibinde.

Brixton’ın bağlı bulunduğu belediye ve yerel eylemciler buraya destek oluyor. Belediye kullanılmayan bir alanı Pop Brixton’a uzun süreliğine kiralayarak bu girişimcilere kıyak geçmiş.  O yüzden buradan yiyecek alarak aslında semt civarında oturan bağımsız girişimcilerin kesesine de katkıda bulunmuş oluyoruz. Buradaki standların yüzde 70’inin sahibi Brixton civarında yaşayan kişiler. Burada toplam 405 kişiye istihdam sağlanıyor.

 

Pop Brixton'a tepeden bakış... Fotoğraf: ingiliz filiz
Pop Brixton’a tepeden bakış…
Fotoğraf: ingiliz filiz

Gelelim yemeklere… Krepten Japon ramen’ine, Alman sosisinden Meksika yemeklerine, İtalyan sokak mutfağından Karayip lezzetlerine kadar dünya mutfağından örnekler burada sunuluyor. Yemeklerin tanesi 5-6 pound civarına satılıyor. Londra için normal bir fiyat, zira merkezdeki diğer yiyecek pazarlarında da fiyatlar bu civarda.

Meksika yemekleri yapan Maria Sabina Fotoğraf: ingiliz filiz
Meksika yemekleri yapan Maria Sabina’nın menüsü
Fotoğraf: ingiliz filiz

Ben tercihimi Meksika yemekleri yapan Maria Sabina’dan yana kullandım ve güzel bir quesadilla yaptırdım. Epey lezzetliydi. Burası 2013’te daha önce Londra’da ünlü bir Meksika lokantasında çalışan iki kafadar tarafından kurulmuş. Her şeyi taze malzemelerle ve geleneksel yöntemlerle hazırlıyorlar. Mesela salsa ve guakamole (avokado) sosunu hemen oracıkta, taze taze yapıyorlar. Mısır cipslerini elleriyle kesip kızartıyorlar. İngiltere’nin Yemeksepeti diyebileceğimiz Deliveroo üzerinden de yemek satıyorlar. Bu standdan Corona bira ve tekila da alabilirsiniz. Alkolsüz içecek olarak agua fresca (taze su) denen, hafif ve şekerli, meyve aromalı su da menüde bulunuyor.

Fotoğraf: ingiliz filiz
Quesedilla’cığım Fotoğraf: ingiliz filiz

Arkadaşımın L’Amuse Bouche‘tan aldığı Fransız usülü krep yine hem lezzetli, hem de doyurucuydu. Burası 2014’te kurulmuş ve Piccadilly Market, St Paul’s, Canary Wharf gibi başka lokasyonlarda da hizmet veriyor.

Yine burada denediğim, 2010’dan bu yana faaliyet gösteren The Bell and Brisket (http://thebrisket.co.uk), meşhur Yahudi yemeği dana etli (salt beef) sandviçin ustası. İrlanda danalarını tuz yerine deniz yosunu, şeker yerine ise bal kullanarak marine ediyorlar. Birkaç hafta bekletilen et, çok yavaş bir şekilde pişirildiği için sonuçta kurumuyor, yumuşak ve sulu kalıyor. Ayrıca sos ve turşularını da kendileri yapıyorlar. Fiyatı 7 pound civarında, yani diğer standlardan biraz daha yüksek olsa da buna değiyor: çünkü sonuç gerçekten mükemmel! Deliveroo üzerinden de yemek satıyorlar.

Pop Brixton’da yemek dışında bahçecilik ve yoga gibi konularda atölye çalışmaları ve süreli etkinlikler de düzenleniyor.. Londra’ya yolu düşenler uğramadan geçmesin derim 🙂

Adres: 49 Brixton Station Road, London SW9 8PQ

İnternet sitesi: www.popbrixton.org

Açık olduğu saatler: Pazartesi-Salı-Çarşamba ve Pazar günleri 09.00-23.00 arası, Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri ise gece yarısına kadar.

ingiliz filiz
İngiltere’ye ilk kez 2007 yılında eğitim için, İstanbul’dan geldim. Daha sonra 13 yıla yakın bir süre Londra’da yaşadım. 2.5 yıl önce de İngiltere’nin güneyinde küçük bir kente taşındım. İngiltere’de yaşam ve kültür konulu yazılarımı bu blogda topluyorum. Bu yazıların büyük bölümünü Londra’da yaşarken yazdım ve müzik, yeme-içme, sinema gibi ilgi alanlarımı Londra’da düzenlenen etkinlikler çerçevesinde paylaştım. Şu an çocuklu hayat dolayısıyla eskisi kadar kültürel etkinliğe katılamıyorum, dolayısıyla blog konularım da biraz evrim geçirdi. Çocuk kitapları, çocuk oyunları, aile dostu lokantalar, pub’lar, tatil seçenekleri gibi konularda yazıyorum artık daha çok. Yine de Londra’ya arada bir de olsa gidiyorum ve bu gidişlerimde katıldığım etkinlikleri yazmaya devam edeceğim. Blogumla ilgili görüşlerinizi ve sorularınızı yazıların altına yorum şeklinde bırakabilirsiniz. Eposta adresim:filiz (at) ingilizfiliz (nokta) com Özellikle yazmamı istediğiniz bir konu olursa belirtebilirsiniz. Ayrıca bültenime abone olursanız ne güzel olur 🙂 Bülten aboneliği için aşağıya tıklayabilirsiniz: https://ingilizfiliz.com/newsletter-sign-up/ Keyifli okumalar… 🙂

Bir Cevap Yazın

tr_TRTürkçe