Son dönemde Türkiye’den İngiltere’ye yerleşmek isteyen kişi sayısı epey arttı. Ben de bu konuda aldığım sorular ve emaillerden sonra, Türk girişimci yani Ankara Anlaşması vizesi konusunda bir yazı yazmak istedim. İngiltere’ye bu vize ile gelmedim, dolayısıyla ayrıntıları bilmiyorum. Ama bildiğim kadarını ben anlatayım, bilemediğim kadarını ise vereceğim linkler anlatsın 🙂

Ankara Anlaşması, Avrupa Birliği ile ülkemiz arasında 1963’te imzalanmış. Türk vatandaşlarına İngiltere’de iş kurma ve girişimci olma hakkı veriyor. Varsa eşinizi ve 21 yaşından küçük çocuklarınızı da “dependant” vizesi ile buraya getirmeniz mümkün. En güzeli, eşinize de çalışma vizesi verilmesi. Hem de full-time!

Burada en önemli nokta, bu vizeye başvurmak için böyyük (!) işadamı veya işkadını olmanıza gerek yok. Düşük bir sermayeniz de olabilir. Birçok meslek koluna açık olan bu anlaşma ile freelance (serbest) ya da evden çalışmak da mümkün. Ankara Anlaşması’na başvuran insanların çoğu IT’ci, ancak bu vizeye başvuran ayakkabı boyacısı, grafik tasarımcı ve öğretmen de var. Vizeniz konusunda dikkat edilecek tek konu, bir şirkette maaşlı olarak çalışamayacağınız bilmeniz. Yani farklı şirketlere fatura kesmek gerekiyor. Arkadaşlardan anladığım kadarıyla aynı anda farklı firmalara da çalışabilirsiniz, birkaç ay bir firmaya gidip sonra firmayı değiştirebilirsiniz de. Orta düzey ve üzeri İngilizce bilme şartı var, ama zaten buraya yerleşmeyi ve iş kurmayı düşünen bir insan zaten yeterince İngilizce biliyordur diye varsayalım.

ankara-antlasmasi

Bu sayede İngiltere’de bir şahıs şirketi veya limited şirket kurarak dört yıl çalışırsanız, sınırsız oturma iznine, beş yıl çalışırsanız da İngiltere vatandaşlığına hak kazanabilirsiniz. Bizim eski vizeler (Tier 1 General) altı yılda vatandaşlığa gidiyordu, yani burada bir yıl kazançlısınız. En önemlisi de zamanında bizim verdiğimiz yüksek vize ücretlerini vermiyorsunuz, vize başvurusu tamamen ücretsizmiş. (Düzeltme için Zeynep Cebeci Süvari’ye teşekkürler 🙂 Ancak bize göre dezavantajı, vizenizi uzatırken pasaportunuzun aylarca İngiltere İçişleri Bakanlığı’nda kalması. Ankara Anlaşması’nda önce bir yıllık vize veriliyor, sonra üç yıllık uzatmaya başvuruyorsunuz. Premium başvuru (biraz daha yüksek ücret ödeyip) yapıp aynı gün içinde pasaportunuzu geri alma imkanı yok. Vize uzatmasının çıkması altı ayı bulabiliyor, bu süre içinde pasaportsuz kalıp İngiltere’de hapsoluyorsunuz. Yani uzatmaya başvurmadan önce bol bol gezin, Türkiye seyahatinizi de yapın kısacası:)

Sınırsız oturum aldıktan sonra isterseniz bir işyerinin tam zamanlı, maaşlı çalışanı olmak da mümkün. İngiltere’nin güzel yanı çifte vatandaşlığa izin vermesi. Mesela Mesela Almanya AB üyesi ülkelerle çifte vatandaşlığa izin verirken Türkiye ile vermiyor (gençler hariç). Ayrıca ülkemizle İngiltere arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması da var. Bu şekilde çifte vatandaş olduktan sonra iki ülkeye de vergi ödemek zorunda değilsiniz, yalnızca bir ülkeye ödüyorsunuz.

uk

Yalnız anlaşma sadece İngiltere değil, AB ile imzalanmış olduğu için İngiltere’nin AB üyeliğinden çıkma kararı, Ankara Anlaşması vizesinin geleceğini karartmış vaziyette. En geç 2018 yılına kadar AB’den çıkış işlemleri pratikte gerçekleşecek deniyor. Bu durumda bu vize tipi de muhtemelen tarih olur. Dolayısıyla bu anlaşma ile İngiltere’ye yerleşmeyi düşünenler elini çabuk tutsun derim. Dileyenler bir avukat veya aracı firma desteği ile başvurabilir, ama bu hizmetlerin ücretleri ayrı tabii ki. Kendi başvuran da çok insan var.

Daha fazla bilgi için İngiltere Vizesi adlı siteye bakabilirsiniz.

Benim de yazarlarından olduğum Alaturka Londra adlı forumun ilgili başlığı da size yardımcı olabilir.

Kolaylıklar, iyi şanslar! 🙂

ingiliz filiz
İngiltere’ye ilk kez 2007 yılında eğitim için, İstanbul’dan geldim. Daha sonra 13 yıla yakın bir süre Londra’da yaşadım. 2.5 yıl önce de İngiltere’nin güneyinde küçük bir kente taşındım. İngiltere’de yaşam ve kültür konulu yazılarımı bu blogda topluyorum. Bu yazıların büyük bölümünü Londra’da yaşarken yazdım ve müzik, yeme-içme, sinema gibi ilgi alanlarımı Londra’da düzenlenen etkinlikler çerçevesinde paylaştım. Şu an çocuklu hayat dolayısıyla eskisi kadar kültürel etkinliğe katılamıyorum, dolayısıyla blog konularım da biraz evrim geçirdi. Çocuk kitapları, çocuk oyunları, aile dostu lokantalar, pub’lar, tatil seçenekleri gibi konularda yazıyorum artık daha çok. Yine de Londra’ya arada bir de olsa gidiyorum ve bu gidişlerimde katıldığım etkinlikleri yazmaya devam edeceğim. Blogumla ilgili görüşlerinizi ve sorularınızı yazıların altına yorum şeklinde bırakabilirsiniz. Eposta adresim:filiz (at) ingilizfiliz (nokta) com Özellikle yazmamı istediğiniz bir konu olursa belirtebilirsiniz. Ayrıca bültenime abone olursanız ne güzel olur 🙂 Bülten aboneliği için aşağıya tıklayabilirsiniz: https://ingilizfiliz.com/newsletter-sign-up/ Keyifli okumalar… 🙂

12 Comments

  1. Filiz Hanımın da müsaadesi ile zaman içerisinde değişen oturuma geçiş sürecinden kısaca değinelim.
    Yazı tarihinde ilk vize 1 yıllık, uzatma ile 3 yıllık olmak üzere toplamda 4 yıl sonunda oturuma başvurma hakkı var iken yeni düzenleme ile oturama başvurmak için ECAA vizesi ile 5 yıl UK’de bulunmuş olma şartı geldi.
    Yani artık 4. yılda bir ikinci uzatma başvurusu yaparak 5 yıla ulaşmak gerekiyor. Bunun dışında “KoLL” yani “Knowledge of Language and Life in the UK” yeterliliği de gelmiş oldu. Zaten bu daha önce vatandaşlığa geçiş sırasında gerekiyordu. Bunun dışında bir de oturuma başvurmak ücretli hale geldi ki bu Tier 1 girişimci vizesi ile aynı olan bir ücret.
    Bunun dışında başvuru, uzatma, vatandaşlığa geçiş vs. tüm şartlar aynen devam etmekte.

  2. Merhaba Filiz,
    Cumartesi günü danışmanllık yapan bir avukatla görüştük.İş planımızın onaylanacağından emin.Eşimin SAP yazılım danışmanlığı şirketi var orda da bunun üzerine bir şirket açacak.Benim de anne bebek ürünleri sattığım bir e-ticaret sitem var.Orda ben de bir markanın distribütörlüğünü alıp buradaki satışlara devam etmeyi planlıyorum.3 yaşında bir oğlumuz var onun için yerleşmeyi düşünüyoruz.Araştırma yaparken yazına denk geldim.Benim tek sorunum ailemden uzakta tek başımıza yapabilir miyiz.Bu soruyu kafamdan atabilirsem geleceğiz inşallah.
    Yazı için teşekkürler
    Sevgiler

    1. Merhaba,

      Aileden ayrilmak ilk zamanlar zor geliyor, ama insan isterse her seye alisiyor. Bence bir deneyin, zor gelirse donmek cok kolay 🙂 Ama denemis olursunuz. Ayrica ailenizi haftasonlari bile gormeye gidebilirsiniz, ucak 3.5 saat suruyor. Ingiltere’nin turist / aile ziyareti vizesi de cok bonkor, en az 6 aylik vize veriyorlar. Aileniz de boylece sizi gormeye gelebilir, bir kisinin bir takvim yili icinde alti ay kalmaya hakki oluyor bu vize ile. Esiniz yazilimciysa zaten cok kolay is bulur, sizin isiniz de burada gelistirmek icin musait bence. Ingilizce ve Ankara Anlasmasi olabilecekse hic dusunmeyin derim. Kolayliklar 🙂

  3. Selamlar,
    Yazılarını yeni okumaya başladım ve insanların bilgi alma adına yaptığınız bu hizmet için size çok teşekkür ediyorum. Ülkemde yaşananlardan sonra bende ciddi olarak Ankara Anlaşması ile Londra’da yaşamayı düşünüyorum, geçen mart ayında tatil amaçlı ziyaret etmiştim ve resmen aşık oldum. Ankara da grafik tasarımcı olarak memurum ve istifa ederek bir hamle yapacağım, tek tereddüt ettiğim eşim ve 2,5 yaşında çocuğum için yaşam şartlarını oluşturabilmek, ama onların geleceği için bu riski alacağım. Merak ettiğim 3 kişilik bir aile ve eşin ilk etapta çalışmadığını varsayarsak ortalama ne kadar bir gelire ihtiyaç vardır? Ben reklam ajansı açmayı planlıyorum, 4 yıllık Hacettepe Üni. Grafik Tasarım Bölümü mezunuyum ve orta derecede ingilizce konuşabiliyorum, sanırım bunu sertifikalandırmam gerekecek. 151 yıllık ta iş tecrüben var. Bu şartlarda Londra da hayatımı idame ettirebilmek kişisel bir azim ile çok zor olur mu? Şimdiden teşekkürler.

    1. Merhaba Oğuzhan Bey,

      Bence İngilizceniz olduğu için çok zorlanmazsınız. Denemezseniz içinizde kalacak, denemeye değer diye düşünüyorum. Ankara Ankaşması ile mi gelmeyi düşünüyorsunuz? Belki İngilizcenizi geliştirmek için gelmeden Türkiye’de kurslara gidebilirsiniz? Sertifika veya IELTS sınavı sonucu isterler vize için tahminimce. Aylık 2500-3000 pounda yakın bir gideriniz olur diye tahmin ediyorum. Burada en büyük gider kira ve sonrasında toplum taşıma. Onları hallederseniz diğer masraflar, eğlence veya süpermarket gibi, Türkiye’den ucuz. Arabaya da ilk etapta gerek yok diye düşünüyorum. Zira buradaki toplu taşıma sistemi kaliteli ve iyi çalışır. Eşinizin ve çocuğunuzun çok yol masrafı zaten olmayacaktır. Çocuğunuzu 3 yaşına gelince haftada 30 saat ücretsiz kreşe verme şansınız olur. O zaman eşiniz de isterse çalışabilir.

      Kolaylıklar dilerim.

  4. Merhaba ben 19 yaşındayım, lise öğrencisiyim ingiltereye yerleşip orada yaşamak ve çalışmak istiyorum bu konuda ne yapabilirim bilmiyorum elimde bir meslek de yok nasıl bir yol izlemeliyim ?

    1. Merhaba Batuhan,

      Oncelikle Ingilizceni gelistirerek ise baslamani tavsiye ederim. Daha sonra istedigin meslegi secip burada okula (universite veya dil kursu) gidebilir veya Turkiye’de egitimini tamamladiktan sonra kendi alanindan burda is arayabilirsin. Ingilizce ve vize hallolursa gerisi daha kolay olur. Biraz maddi durumunla da ilgili. Kolayliklar…

  5. Merhaba ben yazılarınız için size çok teşekkür ederim . Ben türkiyede,bayan ayakkabı imalatı ve bakım ile ugraşıyorum .ankara antlaşması üzerinden iş yeri açmak istiyorum .size göre hangi bölgede bu işi yapmalıyım.size tekrar teşekkür ederim.saygılar

    1. Merhaba İdris Bey, yorumunuz için teşekkür ederim. İngiltere’de bu konuda işyeri açarsanız maddi açıdan zorluk yaşamazsınız diye düşünüyorum. Gerçek deri ayakkabılar burada Türkiye’ye kıyasla çok pahalı olabiliyor. Ayrıca ayakkabı bakımı, lostra gibi hizmetler çok pahalı ve fazla yapan yok. O nedenle burada işleriniz rast gider sanırım. Londra’da daha çok para kazanırsınız ama dükkan kiraları da daha yüksek olur. Size kalmış bir karar. Öte yandan en çok Türk Londra’da yaşıyor. Kolaylıklar dilerim.

  6. Ankara Antlaşması ile girişimci olarak(ECAA2 Turkish Businessperson Visa) İngiltere Vizesi almak için UK içinde iken bu vize türüne geçiş başvurusu yapabileceğiniz gibi ilk başvurunuzu Türkiye’den de başvurabiliyorsunuz. Non-point based olan bu vizede başvurunuz tamamen iş planı üzerinden değerlendiriliyor.

    O nedenle ister kendiniz başvurun isterse bir danışman-avukat vesilesi ile başvurun iş planınızın(business plan) çok sağlam olmalı. Bu iş planı size, kişiliğinize, iş fikrinize, iş fikrinizin market durumuna, sizin bu işi yapabilirliğinize, nasıl yapacağınıza, potansiyel müşterilerinize, piyasa talebine ışık tutması gerekiyor.

    Özellikle İngilizce yeterliliği az olan arkadaşlar için Türkçe hazırlamak, profesyonel bir çevirmene çeviri yaptırmak ve “freelance business plan writer” birisine üzerinden “edit” yaptırmak en kolay ve ekonomik yöntem olabilir.

Bir Cevap Yazın

Social media & sharing icons powered by UltimatelySocial
error

Takibe almaya ne dersiniz? :)

tr_TRTürkçe