Halkevi, Halk Eğitim Merkezi duymuştum da, Halk Üniversitesi’ni duymamıştım. Ama böyle bir şey varmış 🙂 UUniversity of the People adlı, dersleri ücretsiz üniversiteden bahsediyorum. 2009’da, California’da kurulmuş olan bu “online” üniversiteye devam edenler, Yale, Oxford, Harvard ve Columbia gibi üniversitelerin (genelde emekli) hocalarından ders alabiliyorlar. Bu iş için tam 3.000 üniversite hocası gönüllü olmuş. Üniversitenin dekanları New York ve Columbia Üniversiteleri’nden geliyor. Akreditasyon konusunda da sorun yaşamayan University of the People, eğitimden sonra iş bulma konusuna odaklandığı için sadece bilgisayar bilimleri ve işletme alanlarında diploma veriyor. Gerçi tıp ve MBA bölümlerini açmayı da düşünüyorlar. Burada okuyabilmek için sadece internet bağlantısına, lise diplomasına ve İngilizce bilgisine sahip olmak yeterli. Bir de 18 yaşının üstünde olmak gerekiyor. Takdire şayan bu girişimin mimarı, aşağıda fotoğrafı görülen, İsrailli işadamı ve hayırsever Şai Reşef.

reşef
Şai Reşef: “Bir kişiyi eğiterek onun hayatını değiştirebilirsiniz. Birçok kişiyi                                  eğiterek ise, dünyayı değiştirebilirsiniz.”

Reşef’in yukarıdaki sözü kulaklara küpe olacak bir özdeyiş aslında. Kaynağı tartışmalı olan şu eski söz gibi: “Aç bir kişiye balık verirsen o günlük doyar. Ama ona balık tutmayı öğretirsen, her gün doyar.” Reşef de işe ihtiyacı olan insanlara “balık tutmayı” öğretiyor denebilir. Özel olmasına rağmen, kazanç amaçlı olmayan dünyadaki ilk ve tek üniversite herhalde budur. Tabii buna Coursera gibi, çeşitli üniversitelerde verilen dersleri ücretsiz olarak alabileceğiniz oluşumları dahil etmedim. Çünkü University of the People öyle sertifika falan değil, gerçek bir üniversite diploması veriyor.  (Bu arada Coursera ile ilgili yazım için buraya buyrun)

University of the People, özellikle maddi yetersizliklerden ötürü liseyi bitirdiği halde üniversiteye gidememiş kişilere hitap ediyor. Şu an 170 ülkeden, 2.500’den fazla öğrencisi var. Bu ülkelerden bazıları ABD, Ürdün, Nijerya ve Suriye. Zaten BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ile yaptıkları ortaklık bağlamında farklı milletlerden mülteci ve sığınmacılara üniversite fırsatı vermek istiyorlar. Öğrencilerinin yaklaşık yüzde 30’u Afrika ülkelerinde yaşıyor, yüzde 25’i de ABD göçmenlerinden alınmış. Dersler 10’ar hafta sürüyor. Her dersi 20-30 öğrenci alıyor. Her hafta ödev ve “quiz”ler var.

Üniversitenin yıllık bütçesi 1 milyon dolar. Reşef, kendi servetinin 3.5 milyon dolarını bu işe yatırmış. Ayrıca projenin destekçileri arasında Bill Gates, Bill Clinton, New York University (NYU), Microsoft ve HP de var.

Ödeme olayı ise şöyle işliyor: üniversiteye kayıt ücreti 10-50 dolar arasında. Girilen her sınav için 100 dolar ücret ödeniyor. MBA için ise sınav başına 200 dolar alınıyor. Lisans veya yüksek lisans diploması için 40 sınava girilmesi gerekiyor. Ancak bu ücretleri ödeyecek durumu olmayacak öğrenciler burslara başvurabiliyorlar.

Peki diyeceksiniz, somut sonuçlar nasıl? Üniversite, ilk mezunlarını iki yıl önce vermiş. Reşef, Afrika gibi birçok kıtaya giderek, daha çok insanın bu olanaktan yararlanması için okulu tanıtmaya çalışıyor.

Üniversitenin logosu...
Üniversitenin logosu…

 

 

 

ingiliz filiz
İngiltere’ye ilk kez 2007 yılında eğitim için, İstanbul’dan geldim. Daha sonra 13 yıla yakın bir süre Londra’da yaşadım. 2.5 yıl önce de İngiltere’nin güneyinde küçük bir kente taşındım. İngiltere’de yaşam ve kültür konulu yazılarımı bu blogda topluyorum. Bu yazıların büyük bölümünü Londra’da yaşarken yazdım ve müzik, yeme-içme, sinema gibi ilgi alanlarımı Londra’da düzenlenen etkinlikler çerçevesinde paylaştım. Şu an çocuklu hayat dolayısıyla eskisi kadar kültürel etkinliğe katılamıyorum, dolayısıyla blog konularım da biraz evrim geçirdi. Çocuk kitapları, çocuk oyunları, aile dostu lokantalar, pub’lar, tatil seçenekleri gibi konularda yazıyorum artık daha çok. Yine de Londra’ya arada bir de olsa gidiyorum ve bu gidişlerimde katıldığım etkinlikleri yazmaya devam edeceğim. Blogumla ilgili görüşlerinizi ve sorularınızı yazıların altına yorum şeklinde bırakabilirsiniz. Eposta adresim:filiz (at) ingilizfiliz (nokta) com Özellikle yazmamı istediğiniz bir konu olursa belirtebilirsiniz. Ayrıca bültenime abone olursanız ne güzel olur 🙂 Bülten aboneliği için aşağıya tıklayabilirsiniz: https://ingilizfiliz.com/newsletter-sign-up/ Keyifli okumalar… 🙂

Bir Cevap Yazın

Social media & sharing icons powered by UltimatelySocial
error

Takibe almaya ne dersiniz? :)

tr_TRTürkçe