Bebeğimizin ilk dişi çok erken, 6 aylıkken çıktı. Bize verilen tavsiye şöyleydi: ilk dişi çıkar çıkmaz bebeğinizin dişlerini fırçalamaya başlayın, hem de günde iki kere, mümkünse 2 dakika boyunca. Oldu canım diyesim  geliyordu, kolaysa gelin siz yapın. Bizim lokumcuk 2 yaşına geldi, dişlerini fırçalamamıza kesinlikle izin vermiyordu. Ağzını kesinlikle açmıyor, dişlerini göstermiyordu. Zaten azıcık inatçı bir arkadaş 🙂 Tek yaptığı şey fırçayı ağzına alıp, bizi umutlandırmak, sonra da dudaklarını kapatıp fırçayı emmekti 🙂 Resmen bize nanik yapıyordu yani. Diş fırçalama kitabı, diş fırçalama şarkısı hiçbir işe yaramadı. Zorla diş fırçalama denemeleri kar etmedi, çok ağladı, içim parçalandı. Ben de bir iki denemeden sonra haliyle zorla yapmak istemedim, bıraktım işin ucunu. Ama aklımın bir köşesinde hep dişleri çürüyecek diye bir endişe vardı. Yemeklerden sonra da yemek artıklarını dişlerin üzerinde görüyordum, o kadar çok birikiyordu ki. Jack N’ Jill marka elektrikli, müzikli diş fırçası yardımıma koştu. Lokumcuk müzikle çok ilgili olduğundan herhalde, bayıldı bu müzikli fırça işine. Titreşim de ona değişik geldi bence. Müziksiz, dişlerin nasıl fırçalanacağını öğreten komut seçeneği ve sessiz seçenek de var. Eğer siz de bebeğinizin / çocuğunuzun dişlerini bir türlü fırçalayamıyorsanız bir deneyin derim. Çok ucuz değil, ama normal fırçalar bizde hiç işe yaramadı, o yüzden ödediğim her kuruşa değdi. Fırçanın başı eskidikçe yenisini alıp takabiliyorsunuz.

İyi yanları:

-Geri dönüştürülmüş ve tekrar geri dönüştürülebilir sap

-BPA, PVC ve ftalat içermez

-Ayaklı olduğu için hijyenik kalır

Kötü yanı, fırça biraz ağır ve 3 yaş üzerine öneriliyor. Ama lokumcuğun dişlerini biz fırçaladığımız için 2 yaşında olmasına rağmen kullanabiliyoruz ürünü. Bir de internetteki yorumlarda pili çok çabuk bitiyor denmiş, ama ben yeni aldığım için bu konuda bir şey diyemeyeceğim. Jack N’ Jill, Avustralyalı organik bir bebek-çocuk markası. Daha önce de normal diş fırçasını, bebek için parmak diş fırçasını ve bambu bardağını almış ve memnun kalmıştım. Türkiye’de de OrganicEra‘da satılıyor. Şuradan alabilirsiniz. Beyaz ve parlak dişlerle mutlu günler efenim 🙂

ingiliz filiz
İngiltere’ye ilk kez 2007 yılında eğitim için, İstanbul’dan geldim. Daha sonra 13 yıla yakın bir süre Londra’da yaşadım. 2.5 yıl önce de İngiltere’nin güneyinde küçük bir kente taşındım. İngiltere’de yaşam ve kültür konulu yazılarımı bu blogda topluyorum. Bu yazıların büyük bölümünü Londra’da yaşarken yazdım ve müzik, yeme-içme, sinema gibi ilgi alanlarımı Londra’da düzenlenen etkinlikler çerçevesinde paylaştım. Şu an çocuklu hayat dolayısıyla eskisi kadar kültürel etkinliğe katılamıyorum, dolayısıyla blog konularım da biraz evrim geçirdi. Çocuk kitapları, çocuk oyunları, aile dostu lokantalar, pub’lar, tatil seçenekleri gibi konularda yazıyorum artık daha çok. Yine de Londra’ya arada bir de olsa gidiyorum ve bu gidişlerimde katıldığım etkinlikleri yazmaya devam edeceğim. Blogumla ilgili görüşlerinizi ve sorularınızı yazıların altına yorum şeklinde bırakabilirsiniz. Eposta adresim:filiz (at) ingilizfiliz (nokta) com Özellikle yazmamı istediğiniz bir konu olursa belirtebilirsiniz. Ayrıca bültenime abone olursanız ne güzel olur 🙂 Bülten aboneliği için aşağıya tıklayabilirsiniz: https://ingilizfiliz.com/newsletter-sign-up/ Keyifli okumalar… 🙂

2 Comments

Bir Cevap Yazın

tr_TRTürkçe