Londra’da Yaşamak için 10 Neden

 

Sekiz yıldır Londra’da yaşıyorum. Eğitim için geldim, sonra iş bulunca kaldım. Genelde Türkiye’de bana, özellikle de akrabalar tarafından sorulan soru, neden oraya gittin, gittin de kaldın, neden Türkiye’ye dönmüyorsun oluyor. Yanıtlarım aşağıda. Tabii ki akrabalara cevap olsun diye değil, buraya yerleşmeyi düşünenlere yardımcı olur diye yazdım 🙂 Gerçi bu listedeki bazı maddeler, İngiltere’nin diğer kentleri veya Avrupa için de geçerli ama olsun. Londra’yı sevmemin nedenlerine gelince, işte size Londra’da yaşamak için 10 neden!:

1-Özgürlük, bireye saygı ve kültürel çeşitlilik: Hiç kimse sizin ne giydiğinize, ne yediğinize, nasıl göründüğünüze karışmaz. Mini etek, tayt taciz nedeni olarak; bunları giyenler dinsiz, kafir, münafık, günahkar olarak görülmez. İnsanlar sizin işinize burnunu sokmaz, kendi işine bakar. Meraklarıyla sizi canınızdan bezdirmezler. Mesela okuyorsanız okul ne zaman bitecek, bekarsanız ne zaman evleneceksin, evliyseniz niye hala çocuk doğurmadın, bir çocuğunuz varsa ikinci nerde kaldı gibi sorular soran olmaz 🙂

Bununla bağlantılı olarak farklı diller, dinler, etnik kökenler, cinsel kimlikler, cinsiyetler, bedenlere saygıyla ve anlayışla yaklaşırlar. İnsanlar kendisinden farklı veya kendisine uygun bulunmayan birine aşık olduğu için sokaklarda öldürülmez, istediği meslekte huzur içinde çalışabilir. Farklı diye zorla fuhuşun kollarına itilmez. Farklılığını gizlemek zorunda kalmaz. “Olduğu gibi görünerek ve göründüğü gibi olarak” yaşayabilir. Londra’da Türkçe de dahil olmak üzere 300’den fazla dil konuşulur. Kültürel çeşitliliğin kültürel zenginlik demek olduğu hep hatırlanır.

2-Tatil / seyahat: İsterseniz işten izin almadan, hafta sonu bile Fransa’ya ve Belçika’ya trenle  (Eurostar), diğer Avrupa ülkelerine ise şehrin beş havalimanından birinden uçakla gidebilirsiniz. (Daha uzak olmasına rağmen Türkiye’ye bile haftasonu gidip dönen arkadaşım var 🙂 Buralara uçak bileti ve otel promosyonlarını takip ederek uygun fiyatlara seyahat edebilirsiniz. Ayrıca Londra’da dünyanın her yerine, pek çok cazip paket tatil veya uçak + otel paketi seçeneği   bulunuyor. Birkaç ay önceden rezervasyon yapılırsa İngiltere dışındaki lüks  otellerde ucuza konaklama imkanı var mesela.

3-Müzeler: İlginç ve en önemlisi ücretsiz müzelere sahiptir. British Museum’da dünyanın dört bir yanından getirilmiş arkeolojik eserleri, National Gallery’de meşhur tabloları, National Portrait Gallery’de Kraliyet ailesi başta olmak üzere, sanat ve spor dünyasından tanınmış İngilizlerin portrelerini, Victoria and Albert Museum’da sanat ve tasarım harikalarını, Science Museum’da bilim-tekniği, Natural History Museum’da canlıları, Museum of London’da Londra tarihini, London Transport Museum’da ulaşım araçlarının tarihini hem de hiç para vermeden, sınırsız inceleme şansınız hep bakidir.

keep-calm-and-be-a-londoner-14-Kültür-Sanat: Tiyatro, müzik gibi sanat alanlarında İngiltere dünyanın sayılı ülkeleri arasındadır. Müzikalleri New York’la yarışır. Dolayısıyla kültür endüstrisi ve yaratıcı endüstrilerin kalbi de başkent Londra’da atar. Eğer sanatçı, yazar, fotoğrafçı, tasarımcı, şarkıcı, mimar, reklamcı iseniz ilham kaynaklarınız sonsuzdur.  Mimarisi özeldir. 200-300 yıllık binalara sık sık rastlarsınız. Kral Edward, Kral George ve Kraliçe Victoria döneminin yapıları mimari olarak kendine özgü ve birbirinden farklıdır. Bu dallarda eğitim görecekseniz de tavsiyem Londra’ya gelmeniz 🙂

5-Moda / yaratıcılık: Biraz da buna bağlı olarak sokaklarda New York ya da Paris’in tersine, sokak modasına uyan, egzantrik insanlar görürsünüz. Her ne kadar smokin Londra’da icat edilmiş olsa da, şık giyimli İngiliz beyefendileri kadar, kendine has, son derece özgür sokak modasına uyan, uyumsuz iki parçayı gözünüze uyumlu göstermeyi başarabilen çok sayıda insan da burada yaşar. En önemlisi siz de böyle giyinebilirsiniz! 🙂 Kimse size garip gözle bakmaz. Londra pazarlarından vintage giysiler, eski porselen ve gümüşler, lezzetli ve egzantrik yiyecekler alabilirsiniz.

6-İnsana ve zamana saygı: Bir yol kapatılacağı ya da toplu taşımada planlanan bir bakım çalışması olacağı zaman en az bir hafta önceden duyurulur, yolcular alternatif yollardan gitmeye teşvik edilir. Mesela bakım çalışması nedeniyle o hafta sonu bir tren hattı kapatılacaksa onun yerine istasyonun önünden aynı yöne giden ücretsiz otobüsler kaldırılır. İnsanlar yolda bırakılmaz. Ayrıca toplu taşıma araçlarında, özellikle de metroda iki dakikalık gecikme olsa bile genelde anons yapılır, gecikmenin nedeni açıklanır ve özür dilenir. İnsan zamanına kıymet verilir. En önemlisi kuyruk / sıra kutsaldır. Kimsenin önüne geçilmez, sıraya kaynak yapılmaz. Yapan da uyarılır.

cropped-img_5100.jpg
Fotoğraf: ingiliz filiz

7-Toplu taşıma: Ucuz değildir ama kalitelidir. Sistemde dakiklik esastır. En pahalı semtlerde yaşayan zenginler bile, “designer” veya lüks mağazalardan (mesela Selfridges gibi) alışveriş yapıp onların poşetleriyle otobüse biniyor bazen. Geçen gün gelişmiş ülke fakirlerin arabaya değil, zenginlerin otobüse bindiği ülkedir diye bir şey okumuştum, aynen o hesap. Otobüslerle ilgili bir-iki nokta daha: yeni kurallara göre bir buçuk saat içinde otobüsler arası aktarma yaparsanız ikinci otobüsünüz bedavaya geliyor. Ayrıca son metro ve otobüsler 00.30’da biter, ancak bu saatten sonra sabaha kadar birçok hatta gece otobüsleri bulunur. Londra’nın yeni Belediye Başkanı Sadık Han sağ olsun, artık bazı metro hatları da Cuma ve Cumartesi geceleri sabaha kadar hizmet veriyor.

8-Her şey yavaş da olsa tıkır tıkır işler: Her şey sistemlidir, planlıdır. İşler yavaş (bazen biz Türklere göre çok yavaş! 🙂 ama düzgün yapılır, adımlar geç ama sağlam atılır. Geç olur, güç olmaz. İnşaat ve yol yapımında da böyledir bu, genel olarak çalışma hayatında da. Bu yüzden hızlı trenlerde insanlar ölmez, şehirlerde döşenen kaldırımlar her yıl yeniden döşenmez veya bir yerinden kırılmaz. Bir işyerine yeni eleman alınacaksa tek değil, en az iki mülakatla, hatta bazen ekstra sınavlarla, testlerle alınır.

Fotoğraf: ingiliz filiz

9-Bölge halkına, semt sakinlerine saygı: Eğer yaşadığınız semtte yeni ulaşım hatları veya kentsel dönüşüm gibi konularda yeni projeler yapılacaksa mutlaka o bölgede yaşayanların fikri alınır, bölge halkına danışılır. Bu projenin sonuçları da şeffaf şekilde ortaya konur. Mesela hala inşaatı süren Crossrail tren hattı projesi için, TfL (buranın İETT’si) kendi emaillerine abone olan herkese bir emaille fikirlerini ifade etmeleri için anket yapmıştı. Benim şu an yaşadığım bölge de kentsel dönüşümden geçiyor, her yerde rezidanslar, kuleler dikiliyor. Ama bunları yapan inşaat şirketlerinden belli aralıklarla eve mektup geliyor, konsültasyon için biz bölge sakinlerini toplantıya çağırıyorlar, fikrimizi söylememizi istiyorlar ve bize bilgi vermeye hazırlar.

10-Yeşil alanlar: Şehrin ortasında kocaman ve çok sayıda park bulunur. Zone 1’de yani merkezde yer alan büyük parkların çoğu eskiden Kraliyet mensuplarının avlanma yerleriymiş, sonra halka açılmışlar. Londra yüz ölçümünün yüzde 47’si yeşil alanmış! Kimse de şehrin ortasında kocaman park var, dur şurdaki ağaçları keseyim de kilise, rezidans, AVM, otel yapayım filan demez 🙂 Aptal olduklarından değil, halkın yaşam alanını elinden almamak için. Bu parklara gidince banklarda oturabilir, çimlerde piknik yapabilir (kimse Avrupa’daki ve Türkiye’deki gibi çimlere basmayın demez!), kitap okuyabilir, koşabilir, yürüyüş yapabilir ve sincapları, ördekleri vs izleyip stres atabilirsiniz. Koskoca Londra’da şehir merkezinde bile sincap ve tilki görmek mümkündür. Bazılarının içinde göl ve deniz bisikleti oluyor. Kayık kiralama imkanı da olabiliyor. Yazın bazılarında konserler de düzenlenir. Mesela Hyde Park’ta gittiğimiz Blur konserinde iyi eğlenmiştik. Ünlü İngiliz yazar Charles Dickens’ın deyimiyleParklar Londra’nın akciğerleridir.”

cropped-IMG_5714.jpg
Fotoğraf: ingiliz filiz

Peki, Londra’nın sizin sevdiğiniz yanları neler? 🙂 Yorumları alalım! 😉

ingiliz filiz
İngiltere’ye ilk kez 2007 yılında eğitim için, İstanbul’dan geldim. Daha sonra 13 yıla yakın bir süre Londra’da yaşadım. 2.5 yıl önce de İngiltere’nin güneyinde küçük bir kente taşındım. İngiltere’de yaşam ve kültür konulu yazılarımı bu blogda topluyorum. Bu yazıların büyük bölümünü Londra’da yaşarken yazdım ve müzik, yeme-içme, sinema gibi ilgi alanlarımı Londra’da düzenlenen etkinlikler çerçevesinde paylaştım. Şu an çocuklu hayat dolayısıyla eskisi kadar kültürel etkinliğe katılamıyorum, dolayısıyla blog konularım da biraz evrim geçirdi. Çocuk kitapları, çocuk oyunları, aile dostu lokantalar, pub’lar, tatil seçenekleri gibi konularda yazıyorum artık daha çok. Yine de Londra’ya arada bir de olsa gidiyorum ve bu gidişlerimde katıldığım etkinlikleri yazmaya devam edeceğim. Blogumla ilgili görüşlerinizi ve sorularınızı yazıların altına yorum şeklinde bırakabilirsiniz. Eposta adresim:filiz (at) ingilizfiliz (nokta) com Özellikle yazmamı istediğiniz bir konu olursa belirtebilirsiniz. Ayrıca bültenime abone olursanız ne güzel olur 🙂 Bülten aboneliği için aşağıya tıklayabilirsiniz: https://ingilizfiliz.com/newsletter-sign-up/ Keyifli okumalar… 🙂

47 Comments

  1. Merhaba. Yazınızı bir soluktA okudum tebrikler. Ben ingiltere icin AA Yapacağım ve potansiyel müşteri mektubuna ihtiyacim var. Bi umut yazıyorum formlara girip ve ayni zamanda okuyup bilgileniyorum .. sakineada2@gmail.com yardımcı olan varsa sevinirim. Sevgiler

      1. Merhabalar hanımefendi çok beğendim yazınızı bende yazın İngiliz vatandaşı eşimle evlenip evlilik vizesiule oraya yerleşmeye hazırlanıyoruz burda daha üniveriste bitirmedim ailesi de benim ailemde okuyup boşta kalacağına orda çalış dediler sağolsun eşimin ailesi de çok istiyor ve iş bulma konusunda çok yardımcı olacaklarını söylüyorlar size sorum ords lise mezunu olarak farklı sektörlerde iş bulma imkanları nasıl acaba ya da bir süre sonrs kendi iş yerimi acabilir miyim kafamda birkaç iş planı var çok teşekkür ediyorum efendim

        1. Merhaba, yorumunuz icin tesekkurler. Hangi alanlarda calismak istediginize ve Ingilizce seviyenize bagli. Ingilizceniz iyiyse masa basi isler yapabilirsiniz, degilse servis elemanligi, ascilik gibi isler yapabilirsiniz. Burda cok Turk var ve Turk lokantalari, isyerleri de cok fazla. Sermayeniz oldugu surece isyeri acmaniz tabii ki mumkun. Kolayliklar…

  2. merhabalar filiz hanım…staj hareketliliği kapsamında 1 sene sonra londrada herhangi bir hastanede bir süre staj yapmak gibi bir planım var…bana ordaki yaşam kalitesi ile ilgili ulaşım,barınma,sosyal hayat ile ilgili bilgi verebilir misiniz ?çok teşekkür ederim…

    1. Merhaba Bektaş Bey,

      Yorumunuz için teşekkürler. Burda barınma en büyük kalem. Türkiye’dekine göre daha eski ve küçük evlere çok daha yüksek fiyat ödeniyor. Veya burdaki oda parasına orda ev tutabilirsiniz. Ama Londra’da toprak çok değerli. Dolayısıyla burda yaşamanın bedeli bu 🙂 Oda tutup ev paylaşırsanız daha ekonomik olur. Ulaşım da Türkiye’ye göre pahalı, toplu taşıma ve taksiler özellikle. Ama otobüs ve Über daha ucuz. Ulaşım ve barınma dışındaki sosyal hayat, market, restoran, eğlence, bar, gece hayatı gibi kalemler eğer çok lükse kaçmazsanız burda daha ucuz denebilir. Daha spesifik sorularınız varsa onları da cevaplayabilirim. Kolaylıklar 🙂

  3. Merhabalar Filiz Abla. Öncelikle nasılsın?Umarım iyisindir.Ben Türkiye’de lise son sınıf öğrencisiyim.Tıp okumak için sınava hazırlanıyorum.Küçüklüğümden beri Londra’da yaşamak istemişimdir.Bu hayalim için araştırmaya başladım.Türkiye’de tıp eğitimini 1 ya da 2 yıl kadar okuyup Londra’da ki üniversitelere geçiş yapmayı düşünüyorum.Denklik olan birkaç üniversitemiz mevcut.Yazın İngilizce eğitimine başlayıp şu 1-2 yılda İELTS sınavından B1 seviyede puan almak istiyorum.Eğer üniversiteler arası geçiş yapamazsam okulu tamamen bitirip 1 yıl İELTS ve STS Tıp Doktorluğu sınavlarına hazırlanıp girmeyi düşünüyorum.Orada üniversite okumak nasıl?Hangi üniversitelerden mezun olunca iş imkanı yüksek?Doktorların maaş durumu ve çalışma şartları nasıl?Bir yerde Türkleri işe almıyorlar diye okumuştum doğru mu acaba?Yardımcı olursan çok sevinirim.Teşekkürler..

    1. Merhaba Cansu, yorumun icin tesekkurler. Umarim her sey istedigin gibi olur. Burdaki ve Turkiye’deki tip egitimi bazi acilardan farkli ve Turkiye’deki tip diplomani burda saydiramiyorsun diye biliyorum. O acidan burdan diploma alman burda calisman icin daha kolay olabilir. Sanirim Turkiye diplomasinin uzerine ek dersler gormen gerekiyor. Bir arastir istersen denk universitelerden. Tip alani konusunda pek bilgim yok, seni yanlis yonlendirmek istemem. Burda universiteler 4 yerine 3 yil, tip egitimi suresi farkli olabilir ama zaten uzun bir egitim oldugu icin. Londra’da yasam bence cok guzel. Alisinca insan seviyor. Isin olduktan, para kazandiktan, hele de arkadas edindikten sonra hayat burda zevkli. Is imkani sadece hangi universiteden mezun oldugunla degil, staj, yabanci dil, vize gibi baska alanlarla da ilgili. Yani genel olarak iyi bir ozgecmisin olmasi gerekiyor. Tabii ki prestijli universiteler var Cambridge ya da Oxford gibi ama is bulmak icin illa oralardan mezun olmak gerekmiyor. Her universitenin basari oranina bolumune gore internetten bakarak basvurularini yapabilirsin. Burda universitelerin genel basarisindan ziyade bolumune gore universite basarisi esas aliniyor. Doktorlarin maas durumu ve calisma sartlarini pek bilemiyorum. Devlette calisirsan sartlar daha zor olur diye tahmin ediyorum. Turkleri tip konusunda cok ise almiyorlarsa sebebi Turkiye’deki tip diplomasinin burda gecmemesidir. Ama diplomani burdan alirsan oyle bir sorun olmaz. Yani durum Turk olmakla ilgili degil, diploma ve alinan derslerdeki farkliliktan ileri geliyor. Kolayliklar ve iyi sanslar 🙂

  4. Merhabalar filiz hanım bende londradayım biliyorum şanslıyım burda olduğum için ama öğrenci olduğumdan daha gezmem görmem gereken çok yer var inşallah heryeri görme imkanım olur iş bulup kalmayı çok isterim ama herkes zor olduğunu söylüyor bakalım artık sis şanslıymışsınız çok kıskandım :)) bloğunuz Harika bundan sonra sıkı takipçinizim:)))

    1. Merhaba Eylul Hanım,

      mesajınız ve güzel sözleriniz için teşekkür ederim, blogumu beğenmenize çok sevindim 🙂 Bol bol gezmek iyi fikir, öğrenci olduğunuz için indirimli tren ve otobüs biletleri alabilirsiniz. Zor olabilir, ama imkansız değil iş bulmak, yeter ki siz isteyin 🙂 Benim de burada düzen kurup kalmam zor oldu ama sonunda başardım. Bir sorunuz olursa elimden geldiği kadar yanıtlamaya çalışırım.

  5. Filiz hanım merhabalar bloğunuzu geç farketmenin hüznüyle yazıyorum bizi böyle bilgilendirdiğiniz için çok teşekkürler benim bir sorum olacaktı ben pastacıyım londrada ailemin bir kısmı yaşıyor Londra’ya yerleşip orda bir butik pastahane açmak istiyorum sizce böyle bir pastahane işlermi sizce Londra’lılar tatlıya düşkünmü?

    1. Merhaba Berfin Hanim, guzel yorumunuz icin ben tesekkur ederim. Ingilizler tatliya cok duskun, bence cok yerinde bir karar olur. Pastane acmak ilk asamada kolay olmayabilir, Ingilizce ve vize onemli konular. Belki once bir pastanede calisarak Ingiliz Ingilizcesine hakim olup, Ingiltere’de calisma deneyimi edinip, daha sonra kendi yerinizi acarsaniz daha verimli olabilirsiniz. Kolay gelsin 🙂

  6. Filiz Hanım merhabalar, blogunuzu yeni keşfetmenin heyecanı ile saatler nasıl geçmiş anlamadım diyebilirim. Verdiğiniz bu yararlı bilgiler için de öncelikle çok teşekkür ederim 🙂 Benim bir sorum olacaktı size. Yeni mezun oldum ve Londra’da bir tanıdığım ile irtibata geçtim ve kendisinden bir çok bilgi edindim. Bahsetmiş olduğunuz Tier-2 vizesini araştırdım ve bunu sağlayabilecek firmaların pek buna yanaştığını söyleyemem. Çünkü Londradaki kontağımın bana dönüşleri genelde firmaların sponsor olmak istemeyişi ile alakalıydı. Bizim düşüncemiz Turist vizesi ile oraya giderek firmayla yüz yüze görüşme sağlayıp sponsorluk adına bir fırsat elde etmek. Ancak benim kafamda bir sorun var. Diyelim sponsorluğu aldım ve firma ile çok iyiyim. Vatandaşlık alma gibi de bir düşüncem var. Bu durumda ülkeme belli bir süre dönememe durumum var mıdır? Çünkü bazı insanlar İngiltere’de yaşam, vatandaşlık dediğim zaman bir süre dönemeyeceksin biliyorsun değil mi? diyorlar. Ben ara ara ailemi ziyaret etmek için kısa süreli seyahat edemez miyim? Bu konu hakkında bir bilginiz var mı acaba? Şimdiden çok teşekkür ediyorum size 🙂

    1. Merhaba Ali Bey, yorumunuz için teşekkür ederim. Blogumu beğenmenize sevindim 🙂 Mezuniyetiniz de hayırlı olsun. Evet, doğru, firmaların çoğu sponsor olmak istemiyor. Ama yine de hala böyle bir vize var 🙂 Ankara Anlaşması ile kendi firmanızı kurarak da çalışma vizesi almanız mümkün, en azından Mart 2019’a kadar kesin bu. O vize tipiyle ilgili yazım şurada: https://ingilizfiliz.com/ankara-anlasmasi-vizesi-nedir-ne-degildir/

      Tabii ki kısa süreli olarak ailenizi ziyaret edebilirsiniz ara ara. Ama vatandaşlık veya sınırsız oturum izni için yılda belli bir gün sayısından fazla İngiltere dışına çıkmamış olma kuralı var. Bu süre birkaç aydı galiba. Gerekli gün sayısını gov.uk sitesinden öğrenebilirsiniz. Kolay gelsin 🙂

  7. Merhaba filiz hanım gerçekten londrayı çok güzel anlatmışsınız ben üni öğrencisiyim tek hayalim avrupayı görmek yaşamak avrupada en çok londra da yaşamak nasıl londra vatandaşı olabilirim orada okumak ve herhangi bir işte çalışabilirmiyim yardımcı olursanız sevinirim şimdiden çok teşekkür ederim

    1. Merhaba Mehmet Bey,

      Guzel yorumunuz icin tesekkurler. Burada ogrenci vizesiyle okuyabilirsiniz. Kisa sertifika programi, universite, yuksek lisans ve doktora yapilabilir. Ankara Anlasmasi ile sahis sirketi kurup calisabilirsiniz. Veya bir sirketten sponsorluk alip Tier 2 vizesiyle calisabilirsiniz. Ama o zaman tek sirkete bagimli olursunuz, sirketten ayrilinca vizeniz biter. Ogrenciyken calismak artik mumkun degil maalesef. Kolayliklar…

  8. Merhaba Filiz Hanım,

    Yazılarınız akıcı, bilgilendirici ve neşeli. Elinize sağlık. Londra’da oturulacak iyi ve çok pahalı olmayan bir semt (iki çocuklu aileyiz), iyi bir ilkokul arayışı içşndeyim. Berlin’den Londra’ya taşınma ihtimalimiz var da. Semt seçimi benim için çok önemli, huzurlu, okulları, ulaşımı rahat olan bir yer arıyorum ama daha önce Londra’ya hiç gelmedim, hiç bir fikrim yok. Benim için söyleyeceğiniz herşey altın değerinde! Sevgilerimle
    Not: taşınırsak görüşürüz belki de 🙂

    1. Merhaba Deniz Hanim, guzel yorumunuz icin cok tesekkurler 🙂 Beni mutlu ettiniz. Bence bir haftasonu Londra’ya gelip mahalleleri gezin, fikir edinin. Londra Berlin’den buyuk. Havasi daha iliman (ozellikle kisin), ama daha pahali. O kadar cok semt var ki hangisine yonlendirecegimi bilemedim inanin. Kuzey, guney, dogu ve bati olmak uzere 4 ana bolge var burada. Cocuklu aileler icin doguyu tavsiye etmem, hem cogu yeri bakimsiz ve guvensiz, hem de ic karartici olabiliyor. Ustelik bazi yerlerinin ulasimi kotu. Guneybati ve batida cok guzel ama pahali mahalleler mevcut. Guneydogu hem yer yer guzel, hem de ailelerin tercih ettigi, cok pahali olmayan mahalleleri olan bir yer. Kuzeyde de guzel yerler var ama ben kuzeyi pek bilmem. Londra’nin biraz disi sizin icin uygun olacaksa Bromley veya Sutton, daha yakinda ise Westcombe Park’i onerebilirim. Bunlar cok pahali degil, ama yesil alani bol olan, ailelerin tercih ettigi, huzurlu, okullari iyi yerler. Trenle merkez Londra’ya ulasim kolay. Trenlerin metrodan daha pahali oldugunu ve bazen iptal oldugunu veya cok gecikme yasanabildigini soyleyeyim. Cunku bunlar banliyo trenleri, ama oyle gunlerde de evden calisma imkaniniz oluyor genelde. Baska bir sorunuz olursa cevaplamaya calisayim. Tasinirsaniz haber verin, gorusmeye hayir demem 🙂 Sevgiler…

  9. Merhabalar Filiz Hanım,
    Öncelikle belirtmeliyim ki yazılarınız çok bilgilendirici olmuş teşekkürler. Size sormak daha doğrusu danışmak istediğim bir konu var. Ben lisans eğitimim için İngiltere’ye gelmeyi düşünüyorum. Bu lisedeki son senem. AB vatandaşıyım. Kısmetse de daha sonra yerleşmeyi düşünüyorum. Gelirsem şayet burada Türkiye’de annem yalnız kalacak ne o ne de ben böyle bir şeyi göze alamıyoruz. Bu yüzden beraber göç etmeyi düşünüyoruz. Annem tekstil işinde uzman fakat şu aralar işsiz. Geldiğimiz taktirde 53 yaşında bir kadın olarak iş bulabilir mi? Açıkçası bu zamana kadar çok çalıştı ve ben kaba tabirle ifade etmek gerekirse sömürülmesinden fazlaca korkuyorum. Zor koşulları göze aldık fakat dediğim gibi bu zamana kadar sürekli bu zor koşullarda yaşadığımız için değer mi değmez mi noktasında sağlıklı kararlar alamıyoruz. Sizce İngilitere/ Londra’nın refah seviyesi ne durumda? Şunu da belirtmeliyim ki çok fazla beklentim yok bir tabir vardır hani kendi yağımızda kavrulsak yeter diye o misal. Şimdiden teşekkürler.

    1. Merhaba Kaan Bey, mesajiniz icin tesekkurler. Anneniz belki Ankara Anlasmasi ile kendi isini kurmayi deneyebilir burada. Anneniz de AB vatandasi mi? Eger oyleyse bildigim kadariyla burda sosyal yardim da alabilir. Bununla ilgili bilgi surada:
      https://www.nidirect.gov.uk/articles/benefits-for-non-uk-nationals-do-i-qualify

      Ingilizce bildiginiz surece bence birlikte gelmeyi deneyebilirsiniz, eger mutsuz olursaniz anneniz her zaman geri donebilir, ama bir deneyin derim. Bunun disinda anneniz belki yari zamanli veya evden calisabilir. El sanatlari konusunda iyiyse el emegi uretip veya yemek yapip satabilir. Burda el emegi pahali ve az bulunan bir sey oldugu icin para kazanmasi nispeten kolay bir dal. Bunu etsy sitesinde magaza acarak da yapabilirsiniz. Veya Londra’daki fuarlarda Turkiye’deki gibi igne oyasi takilar yapip satan standlar oluyor.

      Isiniz oldugu surece Londra’da yasamak cok zor degil. Refah seviyesinin ve hayat sartlarinin cogu acidan Istanbul’dan iyi oldugunu dusunuyorum.

      Ankara Anlasmasi ile ilgili yazima suradan ulasabilirsiniz:
      http://ingilizfiliz.com/ankara-anlasmasi-vizesi-nedir-ne-degildir/

      Kolayliklar dilerim.

      1. Filiz hanım merhaba

        Çok güzel anlatmışsınız duyarlılığınız için teşekkürler.

        Yorumları okuyunca kimse benim durumumda değil.

        Şöyle ki ben 40 yaşında iki oğlu olan lise ve ortaokul yaşında eşi doktor olan bir bayanım

        Çocuklarımın buradaki sınav stresinden kurtulmasını istiyorum.

        Bu arada yeşil pasaport sahibiyiz hepimiz. Eşim doktor olarak orada çalışma imkanım yok diyor

        Biz nasıl gidebiliriz Londra’ya ?? Bir öneriniz var mı??

        Teşekkürler sevgiler

        1. Merhaba,

          Yazımı beğenmenize sevindim Lale Hanım. Evet, buradaki tıp sistemi farklı olduğu için bildiğim kadarıyla ekstra eğitim alması gerekir eşinizin doktor olarak buraya gelebilmesi için. Ama imkansız değil, burada da doktorluk yapan Türkler var tabii. İngiltere maalesef yeşil pasaporta da vize istiyor bu arada. Eşiniz ve siz başka bir alanda çalışmayı düşünürseniz Ankara Anlaşması ile buraya gelerek şahıs şirketi kurabilirsiniz. Bu size vize sağlayan bir iş anlaşması ve değişik şirketlere fatura kesmeniz gerekiyor bu tip vize için. Konunun ayrıntılarını şu yazımda bulabilirsiniz: https://ingilizfiliz.com/ankara-anlasmasi-vizesi-nedir-ne-degildir/

          Kolaylıklar, selamlar…

  10. Merhaba, bi sorum olacaktı. Türkiye’de okul öncesi öğretmenliği okuyup Londra da çalışmak istiyorum. Fakat direk Londra da okul öncesi eğitim nasıl türkiyedeki gibi mi bilmiyorum. Fakat bunun için Londra da neye göre işe alıyorlar yani ekstra bir özellik isteniyor mu? Birde türk olunca? Biraz bilgi verebilir misiniz rica etsem? Ayrıca Londra da çalışmak bence güzeldir orda yaşamak yıllardır hayalini kurduğum bir şey :)) inşallah olur. Ve ücretleri türkiyedeki gibi mi maaşları?

    1. Merhaba Kubra Hanim,

      Onu ben de bilmiyorum maalesef 🙂 Cok spesifik bir soru. Ingilizce biliyorsaniz internetten arastirabilirsiniz bu konuyu. Belki burda egitim almaniz veya sertifika programi bitirmeniz istenebilir. Turk olmanizla ilgili bir sorun yok, burda her milletten yabanci ogretmen var, ozellikle de Londra’da. Onemli olan Turkiye’deki egitiminizi saydirip saydiramamaniz ve Ingilizce duzeyiniz.

      Londra’da kiralar Istanbul’un iki kati oldugu icin maaslar da ona gore. Kira ve ulasim disinda tum kalemler (market, eglence, bar, orta sinif restoranlar, vs) Istanbul’dan ucuz. Kolay gelsin…

  11. Bambaska bir konuyu arastirirken okudum da yazdiklarinizi, bizim icin de hic kolay olmayan bir baslangic sonrasi dusundugumuzde neden diye sizin de siraladiginiz maddeleri siraliyoruz her seferinde kendimize. Baska bir yazinizda bahsettiginiz gibi ‘insan’ gibi calismak ne demek, ‘verimlilik’ nedir, ‘soylenen soz’ nasil gercekten de ‘kontrat’ degerindedir ve oyle ya da boyle ‘devlet isleri hep sonuclanir’ , yani ‘guven’ ve ‘saygili yasam’i ogrenince insan,zorluklara degiyor diyor. Tesekkurler yuzumdeki tebessum icin, elinize saglik:)

  12. Filiz hanım merhaba
    Richmondta yaşıyorum ve yardımcı bayan konusunda sıkıntı yaşıyorum . Türk bulgar yatılı gündelikçi gelebilecek bayanlar için tavsiye edebileceğiniz ajans vs. Varmıdır acaba?? Sevgiler…

    1. Merhaba Zeynep Hanim, oncelikle gec cevap verdigim icin kusura bakmayin. Uzun sure blogumla ilgilenemedim. Maalesef bu konuda bildigim bir ajans yok, ama Facebook gruplarindan bakabilirsiniz sanirim. Ben kendi gundelikcimi de tesadufen bir Facebook grubundan bulmustum. Ondan onceki temizlikcileri de tamamen arkadaslardan vs bulmustum. Kolayliklar…

  13. Merhaba Filiz Hanım,
    Ben mali müşavirim eşim ise hemşire ikimiz de devlet görevlisiyiz. İngiltere’de sağlık alanında açık olduğunu ve bu meslek grubundan başvuranlara oturum ve vatandaşlık konusunda öncelik tanındığını öğrendim. Biri 3 diğeri 14 olmak yaşında olmak üzere iki çocuğumuz var ve malum sebeplerden İngiltere’de yaşamayı düşünüyoruz. Tahmin edersiniz ki bizim için büyük bir karar. Bu arada ben uzun yıllar önce geçirdiğim bir deniz kazası sonucu bedensel engelliyim ve tekerlekli sandalye ile hayatımı sürdürüyorum.

    Doğal olarak aklımızda milyon tane soru var 🙂 Muhtemelen şubat ayında gelip genel çerçevede hem iş hem de yaşam hakkında görüşmeler yapacağız. Ancak öncesinde sizin deneyimlerinize göre benim dezavantajlı durumumu da göz önüne alarak; Londra’da kendimize uygun bir ev bulabilir miyiz ve bu diğerlerine göre daha maliyetli mi olur? Dezavantajlı bireyler için uygun çalışma olanakları ve sosyal haklar var mı? Çocukların uyum sağlamasını kolaylaştırıcı eğitim olanakları var mı? Ve geri kalan sorularımıza doğru cevapları bulabileceğimiz kaynaklar neler olabilir. Değerli vaktinizi ayırdığınız için şimdiden çok teşekkürler.

    1. Merhaba Server Bey, gec cevap verdigim icin kusura bakmayin, bir suredir blogumla ilgilenemedim. Bence denemekte fayda var. Ingiltere genel olarak Turkiye’ye gore bedensel engelliler icin daha cok kolayligin dusunuldugu bir ulke. Ayrica Londra’yi dusunurseniz Istanbul’a gore cografi olarak nispeten yollari duz oldugu icin tekerlekli sandalye veya akulu araba kullanimi kolay diyebilirim. Bunun disinda zemin katta bir daire tutarsaniz rahat edersiniz. Diger dairelerden daha ucuz bile oluyor, ozellikle satin alirsaniz. Daha pahali bir secenek ama, yeni yapilan ve new build denen daireleri dusunurseniz asansorlu oluyorlar. Eski apartmanlarda genelde asansor olmaz. Her lokantada engelli tuvaleti var. Yeni yapilan binalarda asansor bulunuyor. Burada akulu araba kullanimi cok yaygin, ozellikle yaslilar supermarket alisverislerini bile bu sekilde kendileri yapiyor, sokakta gezintiye cikabiliyorlar.

      Dezavantajli bireyler burda sosyal hayata daha cok katilabiliyorlar. Is olanaklarini bilemiyorum ama Turkiye’deki gibi engelli bireyler icin is kotalari olabilir, arastirmak lazim. Cocuklar her seye kolay adapte olurlar. Hic merak etmeyin 🙂 Onemli olan yetiskinlerin adaptasyonu bana kalirsa. Cocuklar dile de kolay alisirlar. Yeter ki okula yazilsinlar. Kolayliklar…

      Yerlesme karari almadan once gelip gorusmeler yapmaniz cok mantikli olur tabii.

  14. Merhaba öncelikle verdiğiniz bilgilerden dolayı teşekkür ederim. Size bir sorum olacak kısmetse bu sene sonuna kadar evlilik gerçekleştireceğiz. Eşimle beraber İngiltere’ye gelip çalışmak istiyorum kuzenlerim maidstone’de kalıyor ve orada çalışıyor. Size de sormak istediğim ingiltere’de iş imkanı, kalacak yer, ve vergi konusunda kesintiler için ücretlere bakabileceğim internet sitesi var mıdır? Ben avrupa vatandaşıyım ama eşim değil. bu konuda da bilginiz var mıdır? Oturma izni olarak davet ile eşimi de götürüp beraber çalışabilir miyiz?

  15. Merhaba,
    Bu sıralar Londrada büyük bir sirketle anlasmak üzereyim. 3 kişilik bir aile için aylık 4bin pound yeterli olur mu sizce?

    1. Merhaba Tolga Bey,

      bu tamamen sizin yaşam tarzınıza ve ne kadar harcadığınıza bağlı olarak değişir. Ayrıca Londra’da nerede oturacağınız kiranızı, nerede çalışacağınız ve gideceğiniz yolun uzunluğu ulaşım giderinizi belirleyecektir. İş ve ev arası uzak oldukça ulaşım gideriniz artar. Güzel mahallelerde kira artar. Ama Londra dışına çıktıkça düşer, bu sefer de ulaşım masrafı artar. Araba ve benzin yardımı verirlerse ne ala.
      Belki şirketle childcare vouchers almak üzere pazarlık edebilirsiniz. Özel sağlık sigortası, bireysel emeklilik gibi yan haklar maaş kadar önemli olabiliyor bazen, hele de çocuklar söz konusu olduğunda.

    2. Merhaba, tamamen hayat tarziniza ve harcama miktariniza bagli. Ama kotu bir maas olmadigini soylemeliyim. Ucuncu kisi bebek veya cocuk ise belediyelerin childrens’ centre’lari ve kutuphanelerin ucretsiz cocuk etkinlikleri var. Dolayisiyla kitap ve eglenceyi para harcamadan halledebilirsiniz. Marketlerde bircok sey Turkiye’den ucuz (gelirle orantili kiyaslama yapiyorum). En yuksek kalemler kira ve ulasim. Kolay gelsin 🙂

  16. Filiz Hanım merhaba. An itibariyle bloğunuzu keşfedip ilk bu yazınızı okudum. gerçekten çok faydalı bilgiler vermişsiniz teşekkür ederim. Bende dil eğitimi için 3 aylık eğitime gelicem inşallah ancak tedirginliğim çok fazla 🙁 ilk yurt dışı deneyimi olacak benim için ve dilim hiç yok ön yargılar sebebiyle bir türlü halledemedim. ilk etapta zorluk yaşayacağımı da biliyorum siz de dil eğitimi için gidip orada kalmışsınız bana tavsiye edeceğiniz okul var mı acaba ve 3 ayda dili halledebilir miyim sizce?

    1. Teşekkürler Cansu Hanım 🙂 St Giles dil okuluna bir tanıdığım gitmiş ve memnun kalmıştı. Ama maalesef ben burda dil okuluna gitmediğim için bu konuda pek bir öneride bulunamıyorum. Üç ayda ne kadar ilerleme kaydedebileceğiniz sizin şu anki İngilizce seviyenize bağlı. Ayrıca Türklerle kalmayın veya arkadaş olmayın, yabancılarla kalın derim. Aile yanı veya yurt olabilir. Böylece İngilizceniz daha çok gelişecektir. Üç ayda neler yapabileceğiniz size bağlı yani 🙂 Mümkün olduğu kadar gelmeden önce İngiliz TV kanallarını ve radyo istasyonlarını dinleyin ki aksana gelmeden alışın. BBC’ye bakabilirsiniz. BBC’nin şu sayfası da size yardımcı olabilir: http://www.bbc.co.uk/learningenglish/

      Dil okulunu seçme konusunda Türkiye’deki yurtdışı eğitim fuarları ve eğitim danışmanlıkları firmaları yardımcı olabilir size, ama kendi araştırmanızı da yapın, çünkü bazı firmalar kendi anlaştıkları ancak iyi olmayan okulları size önerebiliyorlar. Kolaylıklar…

    2. Merhaba Cansu Hanim, ben tesekkur ederim yorumunuz icin 🙂 Eger gercekten ister ve cok calisirsaniz uc ayda epey ilerlersiniz m. Ama bence temel Ingilizceyi Turkiye’de ogrenip daha sonra Ingiltere’ye gelin, daha faydali olur derim. Ingilizce muzik dinleyin, altyazili film izleyin, kitap okuyun gelmeden once mumkun oldugu kadar derim. Ben burda dil okuluna gitmedim, o yuzden bir tavsiye veremiyorum bu konuda maalesef. Ama cok sayida dil okulu var ve hepsi iyi degil. Detayli bir arastirma yapmanizi tavsiye ederim okul secimi konusunda. Kolayliklar 🙂

  17. Gerçekten çok faydalı bilgiler vermişsiniz. Emeğinize sağlık. Eski blogunuzu da okudum. Biz de eşimle gelme planları yapıyoruz. Çok büyük bir karar bizim için. Allahtan onda AB pasaportu var. Ben de ondan yararlanacağım. Sormak istediğim, ben İnşaat Mühendisi’yim. Geldikten sonra kalacak bir yer bulup iş arayacağım tabii önce bir adres gösterip çalışma iznine başvurmam gerekiyor. Bu izin ne kadar sürede çıkar? Bazı ülkelerde başvuru yaptıktan sonra geçici çalışma izni veren bir kağıt veriyorlar. 3-4 ay çalışmasak ortalama kaç sterlinle gelmeliyiz. Bir de İnşaat Mühendisi arkadaşlarınız var mıdır 🙂 Faydası olabilir.

    1. Merhaba Uğur Bey, çok teşekkür ederim yorumunuza 🙂 Umarım buradan memnun kalırsınız. Bence iyi bir karar. Bir denemekte yarar var.
      Adres konusunda da öncelikle hostelde kalıp o sırada iş ve ev arayabilirsiniz belki, daha hesaplı olur. Orayı adres gösterebilirsiniz. Veya oda tutabilirsiniz.
      AB vatandaşı eşi olarak çalışma izniniz bizim aldığımız çalışma izinlerinden farklı. O nedenle bu konuda yorum yapamayacağım maalesef. Biz zamanında Tier 1 çalışma vizesiyle ve Türk pasaportuyla geldiğimiz için bu konuda hiç bilgim yok. Bunu Londra’da AB pasaportuyla yaşayan insanların forumlarından öğrenebilirsiniz sanırım.
      Geldiğinizde işiniz hazır olmayacaksa bence en az 3 aylık yaşam masrafınızı biriktirmiş olarak gelin. Kira, yiyecek, ulaşım gibi kalemler önemli. Odada kalırsanız daha az para harcarsınız ve biriktirdiğiniz para daha uzun süre dayanır. Ev arkadaşlarınızla konuşarak İngilizcenizi de geliştirebilirsiniz. Birkaç ay böyle bir deneyim iyi olabilir. Daha sonra tabii her evli çift gibi sadece size ait bir alan isteyeceksiniz 🙂
      İnşaat mühendisi arkadaşım ise İngiltere’de maalesef yok. Çok yardımcı olamadım size ama, başka genel sorularınız varsa burdayım 🙂

  18. hiç aklımda yokken aklıma ingilterede yaşamayı soktunuz 🙂 ben kanada arasında gidip geliyorum.. fakat yurtdışında, huzurlu, türk olduğum için nefret edilmeyeceğim, özgür ve mutlu olabileceğim bir ülkede yaşamayı çok istiyorum..

Bir Cevap Yazın

tr_TRTürkçe