Adını farklı kişilerden duyduğum lüks fabrika satış mağazaları kompleksi Bicester Village‘ı (Bicester Köyü) sonunda geçtiğimiz aylarda ziyaret edebildim. Burası aslında İngiltere’nin Oxford kentine yakın, ama araçla Londra’ya da çok uzak değil, en fazla iki saat sürüyor. Park yeri ücretsiz. Treni tercih ederseniz, Londra Marylebone istasyonundan bindikten 42 dakika sonra Bicester North istasyonuna ulaşabilirsiniz. Otoparktan ve tren istasyonundan komplekse ücresiz shuttle’lar kalkıyor. Lüks outlet dediğin işte böyle olur 🙂 Üstelik ücretsiz interneti de var.

Ben burayı hep kapalı alışveriş merkezi gibi hayal etmiştim, ama adı üstünde bir köy pazarı (sadece azıcık pahalısından o kadar!) şeklinde, 1995 yılında kurulmuş.

Bicester Village Outlet Shopping Centre, Bicester, Oxfordshire, England, United Kingdom. Image shot 2012. Exact date unknown....CTXCXE Bicester Village Outlet Shopping Centre, Bicester, Oxfordshire, England, United Kingdom. Image shot 2012. Exact date unknown.
Burada mağazalar küçük evler gibi yan yana sıralanıyor…

Dükkanlara gelince, burası kendini “designer outlet” olarak tanımladığı için bize gelmez, fazla lükstür diye düşünüyordum hep. Yolum da düşmemişti açıkçası. Ama Burberry, Dior, Prada gibi lüks markalar çoğunlukta olsa da, çok pahalı olmayan birkaç marka da burada dükkan açmış. Levi’s, tekstil, banyo malzemeleri ve ev eşyaları satan The White Company, retro ürünlerle dolu Cath Kidston (bu konudaki yazımı şu linkten okuyabilirsiniz), rahat ve uygun fiyatlı ayakkabılar üreten Clarks (artık Türkiye’de de varmış), orta-üst sınıfa uygun meşhur outdoor markası Barbour ve güzel tasarımlarıyla tanıdığımız Jaeger, Hobbs gibi… Fossil’de de uygun fiyatlara çantalar ve cüzdanlar vardı. Buralar dışında bir de kaliteli ve şık erkek kıyafetleri satan Charles Tyrwhitt’e uğramanızı öneririm. Takım elbise, gömlek, kravat, çorap, ayakkabı, mont, palto, tüvit ceket, pardösü, ipek mendil, pantolon askısı, kol düğmesi gibi “centilmen” kıyafetleri buranın temel taşı. Ama “smart casual” tarza uygun “chino” tipi pantolonlar ve spor gömlekler, merserize hırkalar ve yün kazaklar da satılıyor. Buranın gömleklerini test edip onaylamışlığım var 🙂 Bir keresinde İstanbul-Bomonti’deki outletlerde bu marka gömlek görmüştüm, belki bunları Türkiye’den almak daha ucuz olabilir. Bakmak lazım. Ama buradaki dükkanda fiyatlar İngiltere skalasına göre epey düşük.

Fiyat soracak olursanız, Barbour’lar 100 sterlinin biraz üstüne satılıyor. Tabii ki modele göre fiyat değişiyor. Ama yine de Londra’daki fiyatına göre epey indirimli olduğu söylenebilir. Burada yağmur şapkalarını da 9 sterline bulmak mümkün.

Daha çok para harcayabilirim diyenlere ise tasarımlarını beğendiğim şu mağazaları tavsiye edebilirim: mutfak eşyaları için döküm tencereleriyle ünlü Le Creuset, kişisel bakım ve banyo malzemeleri için harika şampuanlar ve sıvı sabunlar üreten İngiliz markası Molton Brown ve Fransız markası L’Occitane (en Provence), İngiltere’de neden efsane olduğunu bir türlü anlayamadığım çantacı Mulberry, yine çanta veya bavul için Samsonite, kürklü ayaklara sahip olmak için dünyaca ünlü Ugg, İngiltere’de çanta ve güneş gözlükleriyle çok iş yapan Michael Kors (ki bence ABD’den almak çok daha mantıklı, burada yine de pahalı), İtalyan iç çamaşırcısı La Perla, kadın giyimi için Kate Middleton’ın tercihi LK Bennett, şeker tasarımlarıyla ünlü Kate Spade New York (çantaları ve telefon kapları çok şirin) ve 1873’te kurulan (Londra mağazalarında çiftini 300 sterlinden aşağıya alamayacağınız) İngiliz şık ayakkabı markası Church’s.

İsteyenler için “eller serbest alışveriş” servisi de var. Bu şekilde paketlerinizi bir kulübeye bırakıp, alışverişiniz bitince alıyorsunuz ve elinizde taşıyıp yorulmuyorsunuz. Bu hizmetin ücreti: 7.50 sterlin. Gerçekten eliniz kolunuz dopdolu olacaksa mantıklı olabilir.

Ayrıca Türkiye’den gelenler için asgari 50 sterlinlik harcama karşılığında “tax free” hizmeti de veriliyor.

Alışverişten bitap düşüp acıktığınızda önerim kesinlikle nefis krepçi Creperie Angelie. Doyurucu ve çok pahalı değil. Organik un ve karabuğday unu ile yapılan kreplerin tuzlu ve tatlı olmak üzere birçok çeşidi bulunuyor. Krebinizi paket olarak alıp hemen buranın önünde bulunan banklarda yiyebilirsiniz. Bicester Village’da İngiltere’nin herhalde en ünlü sandviççisi Pret, Carluccio’s adlı vasat İtalyan restoranı, Jamie Oliver’ın Fabulous Feasts adlı lokantası da bulunuyor ama ben olsam yemeğe fazla para harcamak yerine buradan bir bluz daha alırdım 🙂 Eğer tuzlu krep yediyseniz ve üstüne canınız tatlı çekiyorsa Amorino’nun nefis İtalyan dondurmalarını tadabilirsiniz.

Söylemeye gerek yok herhalde ama bütün kredi kartları geçerli. Mağaza listesi için şuraya bakabilirsiniz. İyi alışverişler!

İnternet sitesi: www.bicestervillage.com 

Adresi: 50 Pingle Drive, Bicester, Oxfordshire, İngiltere, OX26 6WD

Açık olduğu saatler:

Pazartesi-Cumartesi: 09.00-20.00 

Pazar: 10.00 – 19.00

ingiliz filiz
İngiltere’ye ilk kez 2007 yılında eğitim için, İstanbul’dan geldim. Daha sonra 13 yıla yakın bir süre Londra’da yaşadım. 2.5 yıl önce de İngiltere’nin güneyinde küçük bir kente taşındım. İngiltere’de yaşam ve kültür konulu yazılarımı bu blogda topluyorum. Bu yazıların büyük bölümünü Londra’da yaşarken yazdım ve müzik, yeme-içme, sinema gibi ilgi alanlarımı Londra’da düzenlenen etkinlikler çerçevesinde paylaştım. Şu an çocuklu hayat dolayısıyla eskisi kadar kültürel etkinliğe katılamıyorum, dolayısıyla blog konularım da biraz evrim geçirdi. Çocuk kitapları, çocuk oyunları, aile dostu lokantalar, pub’lar, tatil seçenekleri gibi konularda yazıyorum artık daha çok. Yine de Londra’ya arada bir de olsa gidiyorum ve bu gidişlerimde katıldığım etkinlikleri yazmaya devam edeceğim. Blogumla ilgili görüşlerinizi ve sorularınızı yazıların altına yorum şeklinde bırakabilirsiniz. Eposta adresim:filiz (at) ingilizfiliz (nokta) com Özellikle yazmamı istediğiniz bir konu olursa belirtebilirsiniz. Ayrıca bültenime abone olursanız ne güzel olur 🙂 Bülten aboneliği için aşağıya tıklayabilirsiniz: https://ingilizfiliz.com/newsletter-sign-up/ Keyifli okumalar… 🙂

Leave a Reply

en_GBEnglish (UK)